Demiryolunun Anlamı ve Araştırılması
Bir noktadan bir noktaya ulaştırılacak olanın, ulaşma amacı ve buna göre belirlenebilecek ekonomik/ toplumsal değerine göre, hacim başta olmak üzere taşımayı etkileyebilecek özelliklerle, zaman ve çevre dâhil maliyet hesabı yapılarak, ulaşım aracı da belirlenir; buna göre deniz, havayolu veya demiryolu, kara yolu yeğlenir. Alıcı veya satıcı, iş veya zevk seyahati olsun kendiniz (insan)için ve ulaştıracağınız yükünüz(eşya, meta) için, akılcı bir hesabın söz konusu olabilmesi umulur. Yani iki nokta arasında bu dört yol ve bu dört yolda da (öncelikle enerji ve araç biçimi açılarından) çeşitli seçeneklerin bulunması, kuramsal olarak olanaklıdır. Bu, ulaştırma aklı, siyaseti, belki kültürüdür. Dört ulaşım ortamı ikiye ayrılır; deniz ve hava yolları, kara ve demir yollarından farklılaşır. Kara ve demiryollarında coğrafya kadar bir toplumun örgütlenmesi yani gereksinimlerini karşılamak üzere oluşturduğu teknoloji ve onu kullanıma sokma biçimleri etkilidir. Çünkü karadan gittiğinizde, ister karayolu, ister demiryolu kullanın, iki nokta arasındaki coğrafya (yeryüzü şekilleri ve iklim/hava durumu) kadar, hava ve denizden farklı olarak bu coğrafyadaki insanlar, topluluklar ve yerleşim birimleri ve biçimleri de seyahati etkileyecektir. Seyahatin tarihine çok özetle bakıldığında, seyahat o kadar istenmeyen bir zorunluluktur ki, uzun verimli ticaret yapan tüccarlar ancak toplumdışı kimselerdir; bu ticaretin nesnesi de yükte hafif, pahada ağır, ülkede bulunmayan tuhaf (tuhafiye=hediyelik)(egzotik, aslında gereksinim olmayan)metadır. Ticaretin kitleselleşmesi, alışverişin gündelik yaşamın parçası oluşu, ticaret kapitalizminin oluşumuyla ve sanayi kapitalizmine dönüşümüyle koşut gider. O zaman evde üretilenle dünyada üretilenin değişimi gündeme gelir; Amerikan tütünü yanında Çin çayı içilir. Birinci Sanayi Devrimi’nin özü buhar kazanıdır. Buhar kazanında yakmak için kömür, kömürü taşımak için vagon, vagonu çekmek için lokomotif, lokomotifi çekmesi için yanan kömür den üretilen buhar gücü gerekir. İngiltere’de buhar gücünün ilk kullanımı,1812’de Napolyon’la savaşmak üzere atlara el konulunca, madenden çıkan kömürleri taşıyan vagonlara yerine lokomotif koşulmasıyla başlamıştır. Artık demiryolu, üretimin pazara ulaşabilmesinin güvencesi iken, çıkış ve varış arasında geçtiği yerleri de yeni üretime ve tüketime açan en önemli kapılardandır.
Bu makale KA Dergi sayı 12'den alınmıştır. Konu ile ilgili detaylı bilgi için https://www.ka.org.tr/dosyalar/file/Yayinlar/KA-Dergi/KaDergi_S12.pdf